geçimini sağlamak - Turkish English Dictionary

geçimini sağlamak

Meanings of "geçimini sağlamak" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

Turkish English
General
geçimini sağlamak provide for v.
They provide for workers when they retire.
Emekli olduklarında işçilerin geçimini sağlıyorlar.

More Sentences
geçimini sağlamak maintain v.
An income of $6000 a month is enough to maintain a middle-class family in the USA.
ABD'de orta sınıf bir ailenin geçimini sağlaması için aylık 6000 dolarlık bir gelir yeterlidir.

More Sentences
Idioms
geçimini sağlamak make ends meet v.
Michael had a hard time making ends meet.
Michael, geçimini sağlamakta zorlandı.

More Sentences
General
geçimini sağlamak earn one's keep v.
geçimini sağlamak live off v.
geçimini sağlamak earn a livelihood v.
Idioms
geçimini sağlamak put bread on the table v.
geçimini sağlamak put food on the table v.

Meanings of "geçimini sağlamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 22 result(s)

Turkish English
Colloquial
geçimini sağlamak için for a living expr.
She waits tables for a living.
Geçimini sağlamak için garsonluk yapıyor.

More Sentences
General
geçimini (-den) sağlamak live off v.
geçimini denizden sağlamak live by the sea v.
bütçe dahilinde geçimini sağlamak budget v.
(geçimini sağlamak için) atlı yük arabası kullanmak dray v.
Phrasals
geçimini sağlamak/karşılamak provide for v.
Colloquial
evleri boyayarak geçimini sağlamak paint houses for a living v.
Idioms
geçimini başkasından sağlamak eat the bread of idleness v.
evin geçimini sağlamak bring home the bacon v.
-den geçimini sağlamak make a living by doing something v.
-den geçimini sağlamak make a living from something v.
evin geçimini sağlamak take home the bacon v.
(kendi) geçimini sağlamak live off (of) (one's) (own) hump [obsolete] v.
(kendi) geçimini sağlamak live on (one's) (own) hump v.
geçimini (bir şeyden/bir şey yaparak) sağlamak make a living out of (doing) (something) v.
zar zor geçimini sağlamak been getting by v.
'-den geçimini sağlamak make a living from v.
geçimini (bir şeyden/bir şey yaparak) sağlamak make a living from (doing) (something) v.
Trade/Economic
geçimini sağlamak için yapılan iş line of work n.
Archaic
dolandırıcılıkla geçimini sağlamak shark v.
Slang
geçimini kıt kanaat sağlamak get by v.
dolandırıcılıkla geçimini sağlamak grift v.